Eşsizlik kadmindeki bir sima var önümde
Benim her cuma şafağım bir sevi şirkidir
Belki de bundandır Tanrı katındaki unutulmuşluğum
Boğulmalarım, O'nsuzluk katranlarınca kustuğum denizde.
Bir kalem, bir fırça darbesi; göğüs kafesimde bir çift kanat
sesi
Ruhum aşkına kök salmış, uçmayı hayal eden bir ağaç
Toprakla bulutları kavuşturmak istercesine, nedensiz
Heyhat o vakit yağmurun ne anlamı kalacak?
Tanrı hasreti yaratmışsa haneme yazarım gider
Bana ne kadar bekleyebileceğimi sorma sakın
Gün gelir, bağrındaki güllerle dallarım bulutları aşar
Gökkuşaklarını arştan izlediğim vakit ne yakın..
Ey aşkı da en doğal hali kadar vakur olan kadın
Ey çocukluk hayallerimi aydınlatan yıldız, gece gündüz,
Kelimelere sığmazken bir Elif harfindesin hala
Bir kağıdın şaşkınlığında, bir tuvalin heyecanında
Bir elin parmaklarının sabırsız suskunluğunda
Yaşasıya sevilensin.
Var ol.
* * *
Ben en güzel şiirlerimi tek bir kadına adadım.
O var oldukça kelimeler tükense de yazarım.
Tanrı şiiri kutsasın.
Spring 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.